>> İnfeksiyöz Laringotracheitis – ILT Hastalığı


YAZAN: Uzman Veteriner Hekim Ömer Zeyyad Mısırlıoğlu
ÖZM VETERİNER TEŞHİS ve ANALİZ LABORATUVARI


INFEKSİYÖZ LARİNGOTRACHEİTİS – ILT HASTALIĞI;

Kanatlılarda ‘Avian herpes virüs- 1’ tarafından oluşturulan, akut, subakut, kronik formlarda seyreden, solunum sistemi hastalığı olup, öksürük solunum güçlüğü ve konjonktivit ile karakterize bulaşıcı, ölüm oranı % 10-30 arasında değişen; daha çok ergin hayvanlarda gözlenen viral bir hastalıktır.


Etken;
Herpesvirus familyasına ait bir DNA virüsüdür. Her yaştaki yumurta tavukları enfekte olabilmektedir. Hastalığa, erkekler ve ağır ırklar daha duyarlıdır.


Bulaşma;
Etken daha çok solunum yolu ile bulaşır, hasta hayvanlar burun akıntıları ve öksürük ile çevrelerine virüsü saçarlar özellikle havaya damlacıklar halinde yayılır. Konjiktiva yoluyla bulaşma da görülebilmektedir.


Kümeslerin kalabalık, bakımsız ve hijyenik olmayan koşulları, stres faktörlerinin yoğunluğu ve kış ayları, enfeksiyonun kümes içinde çıkış ve yayılışında etkili olmaktadır. Böyle durumlarda ölümler %10-30’a ulaşabilir, sekonder enfeksiyonların devreye girmesi ile ölüm %40’a yükselebilir. Hastalar iyileştikten 2 ay sonraya kadar virus tracheadan (soluk borusu) izole edilebilir. Virüsün vertikal olarak yumurtaya geçişi söz konusu değildir.


Klinik Belirtiler(Semptomlar);


İlk belirti göz akıntılarıdır. Hastalık ilerlerse gözlerdeki akıntı artar, konjiktivitis gözlemlenebilir ve göz kapakları şişerek birbirine yapışır, burun akıntısı artar ve hayvanın yüzünde şişme başlar, nefes alabilmek için başlarını yukarıya doğru uzatırlar, solunum sırasında hırıltılı sesler çıkar, öksürük, aksırık ile etrafa virüs saçılır. Tracheanın(soluk borusu ) ve özellikle larinksin mukoid salgı ya da tıkaç yapıdaki fibrin doku ile tıkanması asfeksiden ölümlerin artmasına neden olur. Komplikasyonların ve stres faktörlerinin fazla olduğu durumlarda ölümler %40’a kadar ulaşabilir.
Yukarıda açıklanan klinik formların yanı sıra gizli (latent) infeksiyonlar da görülebilir. Virus saçılımının devam etmesinde, etrafa yayılmasında ve hastalığın çıkmasında latent enfekte hayvanların rolü oldukça fazladır. Belirgin bir klinik tablo göstermeyen ve gözden daima kaçan böyle hayvanlarda, eğer kümeste sprey tarzında aşı uygulamaları yapılıyorsa, latent infeksiyonlar aktive olur ve hayvanlar kolayca hastalanarak ölebilir.
Yumurtlayan hayvanlarda verim düşüklüğü %50’ye varabilmektir; iyileşenlerde verimin tekrar normale gelmesi için 1-2 ay kadar bir süre gerekir. Hastalığı atlayan hayvanların bazıları hayat boyu virüsü taşıyan ve saçan portör hayvanlar olarak kalabilir.


Laboratuvar tanı;
*Virüs izolasyonu
*Serolojik testler (ELISA)
*Hayvan deneyleri


Sağaltım( Tedavi);
Viral bir hastalık olması nedeni ile tedavisi söz konusu değildir. Hastalıktan ölen hayvanların derhal imha edilmesi gereklidir. Eğer sekonder olarak bakteriyel enfeksiyon söz konusu ise antibiyotik uygulamasıyla kontrolü sağlanır ve sürünün aşılanması gerekebilir.

Koruma;
*Biyogüvenlik önlemleri: Biyogüvenlik önlemleri diğer viral hastalıklarda olduğu gibi ILT’de de önde gelen bir koruma barıyeridir.
*Koruyucu aşılamalar: Viral bir hastalık olması nedeni ile hastalığa karşı koruyucu olarak tek gücümüz aşılama uygulamasıdır. Ancak, burada özellikle bilinmesi gereken husus; Aşı uygulama stratejisinin iyi belirlenmesidir. Vektör aşılar günümüzün popülaritesi yüksek olanlarıdır. Fakat yeterli immunitenin gelişimi için canlı aşı uygulaması ile birlikte desteklenmesi uygun olanıdır.